Akşehir ve Eber Gölleri ile Sultan Dağları arasında kalan bölgede göllerin etkisiyle oluşan nem, gece ve gündüz sıcaklık farklarının olumlu etkisiyle birleşip, dağ ile göl arasında sıkışarak lodos ve poyrazın sert etkisini azaltır. Bu etki karasal iklimden farklı olarak doğal bir mikro klima oluşturur. Sultan Dağı ve Akşehir ilçelerinin arazilerini kapsayan bu alanda dünyaca ünlü Akşehir kirazı yetişir.
Akşehir kirazının benzer sinonimleri farklı bölgelerde farklı isimlerle yetiştirilebildiği halde; bölgemizde yetiştirilenler daha dayanıklı, gevrek, sulu olması; aynı zamanda kendine has eşsiz aroması ve belirgin renk farkı sebebi ile Türk Patent Enstitüsünce tescillenmiştir.
Akşehir kirazı bölge insanı için de önemli bir geçim kaynağıdır. 1960’lı yıllarda bölge çiftçisi ile “Napolyon Kirazı” olarak tanışan Akşehir kirazı o yıllardan günümüze kadar yetiştiricilik alanı artarak günümüze kadar gelmiştir. Dünyanın en kaliteli kirazı olarak bilinen ve bölgede yetiştirilen Akşehir kirazının büyük bir kısmı başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya’ya ihraç edilmektedir. Akşehir kirazı sayesinde bölge insanının refahında 1960 yıllardan bugüne önemli derecede ilerleme gözlenebilmektedir.
Türkiye'de kiraz üretimi, her yıl artış göstermekte ancak iklim koşullarının değişken olması nedeniyle rekolteyi tam olarak belirlemek mümkün olmamaktadır. Kiraz üretiminde 417 bin ton ile Türkiye dünyada birinci sırada yer almaktadır ancak bunun 50-60 bin tonunu ihraç edilmektedir.