Derebucak’ın ağaç evleri, mağarası ve yaylasıyla meşhur Pınarbaşı Mahallesi’nden Antalya güzergâhına doğru ilerlerken, Ali Kesiği adında büyük bir tahliye kanalına rastlanır. Uzaktan bakıldığında yol üzerindeki koca dağ sanki bir bıçakla kesilmiş gibi ikiye bölünmüş hâldedir. Efsanelere göre, ikiye bölünmüş bu kaya üzerindeki kesik, Hz. Ali tarafından gerçekleştirilmiştir. Rivayet odur ki, Hz. Ali, bir savaş sırasında Zülfikar adındaki kılıcıyla vurduğu darbe sonunda kayayı ikiye ayırmış ve atıyla bu kesikten geçerek Müslümanların yardımına ulaşmıştır. Bu yolu kullanarak Anamas’a veya Çayır’a çıkan Yörükler buraya Ali Kesiği adını vermişlerdir.
Anadolu’nun başkaca yerlerinde de benzer hikâyelere rastlamak mümkündür. Bunlardan birisi, Adana çevresinde Anavarza antik kenti yakınındaki geçitle ilgilidir. Hatta o civarda Hz. Ali’nin atına ait olduğu düşünülen bir nal izinden de bahsedilmektedir. Derebucak ve çevresinde yapılan araştırmalar ve alanın uzmanlarına göre aslında buradaki kesik, Lidyalılar döneminde tahliye kanalı yapmak amacıyla kayaların kesilmesi suretiyle açılmıştır. Bazı kaynaklara göre bu geçit, Romalılar tarafından sahile inmek için inşa edilmiş olan döşeme yolun en görkemli bölümüdür. Döneminde Gembos Ovası’nın sularının tahliye edilmesi amacıyla kullanıldığı düşünülen kesik, yakın zamanlara kadar Pınarbaşı ve Yukarı Kayalar köylülerinin Antalya güzergâhına geçişini sağlayan bir yol olarak kullanıldı. 1970’li yıllarda kesiğin hemen yanına yapılan yeni yolun hizmete girmesinden sonra Ali Kesiği'nin yol olarak kullanımına son verilmiş. Günümüzde bile insan eliyle bu kesiğin yapılması zor gibi görünürken, o dönemde bu dev kayaların bu kadar düzgün bir şekilde nasıl kesildiği gören herkesi şaşırtıyor. Ali Kesiği civarlarında pek çok tarihî kalıntıya da rastlanıyor.