Konya'ya Hoş Geldiniz

Günümüzde İçerişehir Mahallesi’nde Eşrefoğulları döneminden kalma tarihî bir kale kapısı bulunur. Bu tarihi kapı, Selçuklunun uç beyi Eşrefoğlu Süleyman Bey tarafından inşa edilen Beyşehir’i çevreleyen surların ana giriş kapısıydı. Kurulduğu yıllarda "Süleymanşehir" adıyla anılan ve çağına göre çok modern olan bu şehrin, bir kısmı göl ile sınırlı olup bir kısmı da kalın surlarla çevrilmişti. Zamanında şehre giriş, kalenin büyük kapısından yapılıyor, surların çevresinde içi su dolu büyük bir hendek bulunuyordu. Beyşehir Kalesi’nin askerî önemini yitirmesi ile birlikte kale surlarının büyük bir bölümü zamanın, doğanın ve insanların verdiği tahribatlar nedeniyle yıkılmıştır. Mevcut izlerden ve kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Beyşehir Kalesi’nin üç kapısı bulunmaktadır. Bunlardan biri Eşrefoğlu Külliyesi’nin doğusunda, diğeri ise kalenin göl ile birleştiği batı istikametindeydi.

Kesme taştan yapılmış olan kaleden günümüze ulaşmış olan yegâne ve orijinal kısım kuzeydeki ana giriş kapısıdır. Genişliği 2.80 m, yüksekliği 7 m olan kapının kemeri beyaz ve kara taşlardan geçmeli olarak yapılmıştır.  Kale kapısının üstünde üç mermer kitabeden ilki, Eşrefoğulları dönemine ait inşa kitabesidir. İnşa kitabesinden kalenin Keykavusoğlu Mesut zamanında Emir Eşrefoğlu Seyfeddin Süleyman tarafından 1290 yılında yaptırıldığı öğrenilmektedir. Kitabenin Türkçesi: Bu mübarek kalenin yapılmasını 689 yılı cemaziye’l-evvelinde yüce Sultan din ve dünyanın yardımcısı Keykavusoğlu Mesud’un-Allah mülkünü ebedi kılsın- Sultanlık günlerinde, büyük emir Eşrefoğlu Seyfe’d-din Süleyman -Allah yardımcılarını aziz eylesin- emretti.” şeklindedir.  Diğer iki kitabenin Osmanlı dönemine ait tamir kitabesi olduğu anlaşılmaktadır. 

 Son zamanlarda yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kalmış olan tarihî kale kapısı Konya Müzeler Müdürlüğü tarafından 2010 yılından itibaren yapılan çalışmalarla yenilenmiştir. Kale kapısı ve şehri saran surlar aslına sadık kalınarak bütünüyle ayağa kaldırılır, tarihî mahalle araç trafiğine kapatılırsa, kentin inşa edildiği dönemlerdeki mistik havasına kavuşmak için bir adım daha atılmış olacaktır. Belki de böylece hayal ettiğimiz gibi bir gün kale kapısında sizi oldukça nazik ve yöresel kıyafetler içinde görevliler karşılayacak,  ellerinize verilen ve dört ayrı dilde hazırlanmış tanıtım rehberleri ve turizm haritaları eşliğinde Eşrefoğulları ile Beyşehir’i avucunun içi gibi bilen kokartlı rehberler size eşlik edeceklerdir.