Erbabınca malumdur ki, yeraltındaki çözünebilir kayaçların suyla teması sonucunda oluşan boşluklarda tavanın çökmesiyle meydana gelen karstik şekiller obruk adıyla bilinmektedir. Yapılan araştırmalarda bugüne kadar Konya Vilayeti dâhilinde 100 civarında obruk bulunduğu tespit edilmiştir. Oluşum ve doğal güzellikleri ile yüksek bir turizm potansiyeline sahip olan bu obruklar, doğa fotoğrafçılığı ve kuş gözlemciliği için de oldukça uygun alanlardır.
Konya’da obruklarıyla ünlü yerlerinin başında Karapınar gelmektedir. Ancak Çumra da bu konuda hayli dikkat çeken yerler arasındadır. İlçeye bağlı Gökhüyük Mahallesi yakınlarındaki “Gökhüyük Obruğu” bunların en meşhurudur. Eski adı Timraş olan Gökhüyük, Cumhuriyet öncesinde Alibeyhöyüğü Kasabası’nın yaylası halindeydi. Kuzeyinde bulunan höyükten dolayı, yerleşimin adı 1975 yılında Gökhüyük olarak değiştirilmiş olup, günümüze kadar bu isimle anılmıştır. Konya’ya 55, Çumra’ya 13 km uzaklıkta olan Gökhüyük Obruğu, aynı isimli yerleşimin 400 m güneydoğusunda Konya-Karaman Karayolu’na 1 km uzaklıkta bulunmaktadır. Kolay ulaşılabilir bir noktada bulunan Obruk Gölü, balıkları ve tarihî özelliğe sahip mağaralarıyla ciddi bir turizm potansiyeline sahiptir. Yöre halkı obruğun göktaşı düşmesi sonucu oluştuğuna inanmakta, bu hikâyelerin yanı sıra yola yakın olmasının da etkisiyle yerli ve yabancı turistlerin oldukça ilgisini çekmektedir.
Dağlardan gelen derelerin yanı sıra, Beyşehir Gölü’yle bağlantılı yeraltı sularıyla beslenen göl, bölge halkının tarımsal alanlarının sulanması açısından son derece önem arz etmektedir. DSİ tarafından 1974 yılında su çekmek amacıyla göl kıyısına bir pompa istasyonu kurulmuşsa da göl sularının azalması ve maliyetin artması nedeniyle bu uygulamadan vazgeçilmiştir. O yıllarda gölün kenarında özellikle devlet yetkilileri için bir seyirlik yapılmış ancak burası daha sonraki yıllarda kaderine terk edilmiştir. Obruk Gölü kıyısında ve su altında çeşitli büyüklükte 10’un üzerinde mağara bulunmaktadır. Ziyaretçilerin gezmekte zorlandığı bu mağaralar doğal güzellikleri yanında tarihî özelliklere de sahiptir. Rivayete göre, Konya ayaklanmasını çıkaran ve Delibaş isyanının elebaşlarından biri olarak bilinen Mehmet Yıldırım, o yıllarda bu mağaralarda saklanmış. Hatta bölge halkı arasında Delibaş Mehmet’in mezarının da Obruk Gölü yakınlarında olduğuna dair rivayetler dolaşmaktadır.
Yapılan araştırmalarda, gölün fiziki ve coğrafi özellikleriyle ilgili bazı bilgiler de ortaya konulmuştur. Neojen yaşlı gölsel kireçtaşlarından oluşmuş olan Obruk Gölü’nün deniz seviyesine göre üst yüzey yükseltisi 1.035 m, göl yüzeyi yükseltisi 1.005 m olarak tespit edilmiştir. Üst yüzey ile göl yüzeyi arasında yaklaşık 30 m’lik bir fark mevcut olup, su yüzeyi ovadan 30 m aşağıdadır. Obruk Gölü suları yağışlardan etkilenmekte olup, beslenme alanına yakın olmasından dolayı su seviyesi değişimi hızlı ve büyük olmaktadır. Gölde suyun hareket yönü güney-güneydoğudan kuzey-kuzeybatıya doğrudur. Su derinliğinin 10–15 m arasında değiştiği obruğun en derin yeri yaklaşık 40 m’dir. Sularının tatlı olması nedeniyle sazan türü balıkların bulunduğu gölün kıyısındaki yamaçlarda yer alan mağara ve kalker boşluklar güvercinler için önemli bir yaşam alanıdır.
Obruk Gölü’nün doğal yapısına zarar verdiği gerekçesiyle çevresindeki kum ocakları Çumra Belediyesi tarafından kapatılmışsa da burada turizmle ilgili gerekli altyapı kurulamamış ve yeterince tanıtım yapılamamıştır. Göle su girişinin olduğu alan bir şelale görüntüsünü arz etmekte olup, göl çevresi ağaçlandırılarak piknik yapmaya elverişli hale getirilmiştir. Şelalesinin güzelliği, sarp kayalıklarda gezinti yapmanın gizemi insanların yoğun ilgisini çekmektedir. Özellikle hafta sonlarında il dışından dahi insanlar balık tutmaya ve piknik yapmaya gelmektedir. Ancak burada insanların ihtiyaçlarını giderecek sosyal tesisler olmadığından yöre halkı kendi imkânlarıyla göl kenarına kafeterya yaparak ilgiyi artırmaya çalışmaktadır.